Hiç Çocuk Doğurmamak Rahim Kanserine Sebep Olabiliyor!
Kanser her yıl binlerce kişinin hayata göz yummasına, psikolojik ve mali çöküntüler yaşamasına sebep oluyor.
İstatistiklere göre, Türkiye’de en çok görülen kanser türlerinden birisi de rahim kanseridir. Rahim kanserinin oluşum nedenlerinden biri de hiç doğum yapmamış olmak.
Rahim kanseri denildiğinde rahim iç tabakası olan endometriumdan kaynaklanan kanser anlaşılmaktadır. Kadınlarda en sık görülen üreme sistemi kanseridir ayrıca kadınlarda 4. en sık görülen kanserdir. Sıklıkla menopoz sonrası dönemde (60-70 yaş) görülmektedir. Rahim kanserinin oluşumunda estrojen hormonu etkili bulunmuştur. Şişmanlık, hiç doğum yapmamış olmak, geç menopoz yaşı, erken ilk adet görme yaşı, hipertansiyon, şeker hastalığı, dışarıdan östrojen verilmesi, kronik adet görmeme, polikistik over hastalığı, meme kanseri nedeniyle tamoksifen kullanımı gibi durumlar vücutta estrojen düzeyini arttırarak rahim kanserine sebep olabilmektedir.
Belirtileri nelerdir?
Hastaların %90 ı vajinal kanama şikayeti ile gelmektedir. Kronik bele vuran ağrı, yoğun kanamalı veya düzensiz adetler, anormal vajinal akıntı, smear da endometrial yada glandüler hücrelerin görülmesi de diğer belirti ve bulgular arasındadır. Menopoz sonrası kanaması olan veya 40 yaş sonrası artmış veya düzensiz vaginal kanama şikayeti olan tüm kadınlar rahim kanseri açısından değerlendirilmelidir ayrıca menopoz sonrası kadınların rutin takiplerinde endometriumun kalın izlenmesi durumunda da hastalar kanser açısından değerlendirilmelidir.
Tanısı nasıl konulmaktadır ?
Rahim kanserinin kesin tanısı Küretaj ile alınan endometrial dokuların patolog tarafından değerlendirilmesiyle konur. Yani başlıca tanısal yöntem küretajdır. Yakınması olan hastalardan histeroskopi adı verilen endoskopik bir alet ile direkt görüş altında veya körleme küretaj yapılarak alınan dokular patolojik olarak muayene edilerek tanı konur. Kanserin derecesi (grade) de patolojik inceleme sonrası belirlenir. Bundan sonra kanserin yayılımını belirlemek için tomografi ve MR sonuçlarıyla klinik değerlendirmede kullanılan görüntüleme yöntemleridir.
Biyopsi sonucu kanser dışında kansere dönüşme olasılığı bulunan,endometrial bezlerinin aşırı üreme ve çoğalmasıyla karekterize olan, endometrial hiperplazi olarak gelebilir.Hiperplaziler uygun ilaç tedavileri veya cerrahi olarak tedavi edilebilir. Böyle bir hastalık tespit edildiğinde genç ve çocuk isteği olan veya herhangi bir nedenle rahim ameliyatı istemeyen hastalarda hormonal (progesteron) tedavi denenir.Hasta 3-6 ay sonra tekrar değerlendirilir. Hasta çocuk istemiyor ve hiperplazi ağır hücresel bozukluklarla beraberse rahim alınarak (Histerektomi) tedavi hemen tamamlanabilir.
Nasıl tedavi edilmelidir ?
Rahim kanserinin tedavisi cerrahi olarak rahmin, tüplerin ve yumurtalıkların alınmasıdır. Kanser rahime sınırlı ise kanser derinliği rahmin %50'sinden daha az ise bu operasyon yeterlidir. Operasyon sırasında kanserin daha ilerlemiş olduğu tespit edilirse hastalığın yaygınlığını saptamak amacıyla karın içersinden örnekler alınır, alt karın bölgesi ve aort damarı etrafındaki lenf bezlerinden de örnekler alınır. Tümör rahime sınırlı ise sadece cerrahi tedavi ve izlem önerilir. İlerlemiş hastalarda radyoterapi,hormonal tedavi ve kemoterapide tedavide kullanılmaktadır.
Erken evrelerde 5 yıllık sağkalım oranları % 80 iken ilerleyen evrelerde bu oran % 15'lere kadar inmektedir.
Hastaların çoğu ilk 2 yılda 3-6 ayda bir kanserin rekürrensi açısından değerlendirilir. 2 yıldan sonra takipler 6 ay - 1 yılda bir şeklinde devam etmelidir.