7 Soruda Polikistik Over Sendromu

7 Soruda Polikistik Over Sendromu10.08.2023

Polikistik over sendromu üreme çağındaki genç kadınları etkileyen en yaygın hormon hastalıklarından biridir. Polikistik over sendromu (PKOS) üreme çağındaki kadınlarda sıklıkla görülen, adet düzensizlikleri, tüylenme artışı, sivilcelenme ve kısırlık problemlerine neden olan, temelinde yumurtlama bozuklukları yer alan bir sağlık sorunudur. Hastalık, kadınların hayat kalitesini ciddi ölçüde düşürmektedir. Ayrıca yapılan son araştırmalar polikistik over sendromu yaşayan kadınlarda diyabet ve kalp damar hastalıkları gibi sistemik hastalıkların ortaya çıkma riskinin arttığını göstermiştir.

 

1. PKOS Nasıl Meydana Gelir?

Polikistik over sendromunun sebebi tam olarak bilinmemekle birlikte ortaya çıkışında genetik ve çevresel faktörlerin etkili olduğu düşünülmektedir. Bunun yanı sıra insülin direnci, inflamasyon (iltihaplanma) gibi etkenler de polikistik over sendromunu tetikleyebilir. Belirtileri arasında kısa dönemde obezite, infertilite, adet düzensizlikleri, anormal lipid düzeyleri, akne, uyku apnesi, depresyon ve duygu durum bozuklukları görülmektedir. Uzun dönemde ise hipertansiyon, rahim duvarı ve yumurtalık kanseri, diyabet gibi hastalıklara neden olabilir.

 

2. Polikistik Over Tanısı Nasıl Konur?

Hastalığın tanısı klinik bulgular, radyolojik görüntüler ve hastanın öyküsünün detaylı bir şekilde incelenmesiyle konulur. Yumurtalıklar ve rahim, pelvik veya vajinal ultrasonografiyle ayrıntılı olarak değerlendirilir. Adetin 3. gününde yapılacak kan testiyle hormon düzeyleri ölçülür. Bu tetkik ve testlerinin sonuçlarına dayanarak hastalık teşhisi koyulur.

Polikistik over sendromu yaşayan kadınların yumurtalıklarında aşırı androjen hormonu üretiminden kaynaklanan çok sayıda kist oluşur. Tanı koyarken bu kistler belirleyicidir. Özellikle hormon testinde yumurtlama döngüsünü düzenleyen FSH ve LH hormon seviyelerinin normalden farklı olduğu; östrojen hormonu düzeyinin düşük, erkeklik hormonu düzeylerinin ise normalden yüksek olduğu gözlemlenir.

 

3. Düzensiz ya da Seyrek Adet Görmenin Zararı Var mı?

Bu hastalık nedeniyle seyrek adet olan kadınlarda yumurtlama da seyrek veya hiç olmadığından hamilelik ihtimali çok düşüktür. Ayrıca yumurtlamanın meydana gelmemesi, yumurtlamadan sonra salgılanan progesteron hormonunun da üretilememesine neden olur. Östrojen hormonu uzun süre tek başına salgılanırsa hastada rahim içi kanseri gelişme riski ortaya çıkar.

 

4. Tüm PKOS Hastalarında İnsülin Direnci Oluşur mu?

Polikistik over hastalarının yaklaşık olarak yüzde 70’inde insülin direnci meydana gelir. Bu, hücrelerin insülini etkili bir şekilde kullanamamasına neden olur ve dolayısıyla vücut daha fazla insülin üretmek zorunda kalır. Yüksek insülin seviyeleri de yumurtalıkların daha fazla androjen hormonu üretmesine yol açar. Bu bir kısır döngüdür. Bu nedenle PKOS’lu kadınların önemli bir kısmı fazla kiloludur. Obezite ve insülin direnci, hastada tip 2 diyabet riskini artırır. Bu nedenle kilo fazlası olan PKOS hastaları için kilo vermek öncelikli hedefler arasındadır.

 

5. Hastalık Nasıl Tedavi Edilir?

Hastanın tedavisi semptoma ve kişiye özel olarak planlanır. Özellikle fazla kilolu hastaların tedavisinde ilk basamak kilo vermek olmalıdır. Kontrollü ve sağlıklı kilo verildiği takdirde tüylenme, menstrüel düzensizlikler ve yumurtlama bozuklukları semptomlarında ciddi düzelme gözlenmektedir. Ayrıca yaşın ilerlemesini izleyen süreçte bazı hastalarda adet düzeni normale dönmekte ve belirtiler azalabilmektedir.

Hekimin uygun görmesi durumunda başlanacak ilaç tedavisiyle ise temel olarak vücuttaki hormon dengesinin sağlanması ve metabolizmanın dengelenmesi amaçlanmaktadır. Bu esnada hastanın uygun diyet ve fiziksel aktiviteyle tedavi sürecini desteklemesi önem arz eder.

 

6. Tedavi Çocuk Sahibi Olmayı Sağlar mı?

Hasta çocuk sahibi olmayı planlıyorsa, öncelikle ilaç tedavisine başlanır. Bu süreçte hastanın insülin direncini azaltan ilaçlar da tedaviye eklenebilir. Bu yöntemle istenen sonuç alınamazsa yumurtalıkların uyarılması ve yumurtlama sağlanmasına yönelik aşılama uygulaması yapılır. Gebelik yine elde edilemezse tüp bebek uygulamalarına geçilebilir.

Eğer tedavi sonucunda yumurtlama gerçekleşirse, hasta doğal bir ilişkiyle bile gebe kalabilme şansına sahip olur.

 

7. Polikistik Over Sendromuna Hangi Besinler İyi Gelir?

  • Omega-3 yağ asitlerini içeren besinleri tüketmek veya hekim tavsiyesiyle bu besin takviyelerini almak, polikistik over tedavisine yardımcı olabilir. Bu besinler arasında yumurta, ceviz, tereyağı, deniz ürünleri yer alır.
  • Yüksek lifli yiyecekler sindirimi yavaşlatarak ve kan şekerinin daha yavaş yükselmesini sağlar. Böylelikle daha az insülin salgılanır. Brokoli, karnabahar, Brüksel lahanası ve turpgiller, yeşil yapraklı sebzeler, kurubaklagiller, elma, armut, çilek, yabanmersini gibi lifli ve düşük şeker içeriğine sahip meyveler yüksek lif içerir.
  • Tavuk ve balık hem yağsız, hem de lif içeriği düşük besinler olmasına rağmen tok tutan ve besleyici protein kaynaklarıdır.
  • Rafine karbonhidratlar insülin direncini arttırmakla birlikte iltihaplanmaya neden olur. Bu nedenle bu tür yiyecekleri tüketmemek veya en azından sınırlamak önemlidir. Bu besinler arasında beyaz ekmek, çörek, kek, kahvaltılık hamur işleri, şekerli tatlılar ve beyaz undan yapılan tüm yiyecekler yer alır.
  • Salam, sosis, sucuk gibi işlem görmüş gıdalar tüketilmemelidir.

Aslında tüm bu maddeler, polikistik over hastalarının yanı sıra hepimizin sağlıklı bir hayat tarzını benimsemek için uyması gereken önerilerdir. Böylelikle genel sağlık durumumuzu koruyabilir, iltihaplanmayı azaltabilir ve sağlıklı bir hayata adım atabiliriz.