Orta Kulak Kireçlenmesine Bağlı İşitme Kaybı Çözümsüz Değil
Kulak çınlamasına ve hatta işitme kayıplarına yol açabilen kulak kireçlenmeleri, uzun süre herhangi bir belirti vermeden ilerleyerek kulağın işitme mekanizmasını bozabilir.
Sıklıkla 30-40’lı yaşlarda görülen kulak kireçlenmeleri, işitme kayıplarının en önemli nedenlerinden biridir. Kulak kireçlenmesinin türleri arasında; kulak zarındaki basit bir kireçlenme olan miringoskleroz, orta kulak kemikçiklerini tamamen hareketsiz hale getirebilen timpanoskleroz, iç kulağa doğru ilerleyen ya da direkt iç kulak komşuluğunda ortaya çıkan otoskleroz gibi türleri vardır. Bu türler arasında en yaygın görülen timpanoskleroz olarak adlandırılan orta kulak kireçlenmesidir.
Timpanosklerozlu hastaların geçmişinde genellikle çocuklukta başlayan kulak akıntıları şikâyeti görülür. Başka bir belirti vermeyen ilerleyebilen bu durum yavaş yavaş orta kulaktaki işitme mekanizmasını bozar. Belirgin bir bozukluğa gelmeden kişiler bunu genelde pek fark etmez. Ancak zaman ilerledikçe çevreden gelen reaksiyonlar sonucu hastalar KBB uzmanına başvurmaya karar verirler. Çünkü uzun süren kulak akıntıları sonucunda timpanoskleroz oluşur ve timpanoskleroz kulak çınlaması ve işitme kaybı görülmeye başlar. Timpanosklerozu çaydanlıkta kalan suyun, çaydanlığın çevresine yaptığı kireç tabakasına benzetebiliriz. Bu hastalıkta kemikçikler sertleşmekte ve çevre duvarlara yapışmaktadır. Genellikle kulak zarında bir beyazlaşma oluşur ve bir perforasyon, bir delinme de vardır. Kulak zarı delinmese bile bu, hastalarda bir işitme kaybı oluşumasına sebep olur. Ameliyatla kulağın 3 kemikçiğini (çekiç, örç, üzengi), kulağın kemik duvarlarına bağlayan kireç tabakaları temizlenir ve işitme normal hale gelir. Bu söylemesi kolay ancak uygulaması zor bir ameliyattır. Bir timpanoskleroz hastasının kulağını işitir hale getirmek ortalama olarak 3 saatlik bir kulak ameliyatı gerektirmektedir.