Lazer Teknolojisi Taş Tedavisini Kolaylaştırıyor
Detaylı bilgi için formu doldurun, sizinle iletişime geçelim.
Lazer Teknolojisi Taş Tedavisini Kolaylaştırıyor
Böbrek ve idrar yolu taşları ülkemizde oldukça sık görülen bir hastalıktır. Eski zamanlardan bu yana insanları rahatsız eden böbrek taşları son 20 yıldır ciddi ölçüde artmıştır. Bunun sebebinin ise beslenme alışkanlıkları ve az sıvı alımına bağlı olduğu düşünülmektedir. Son yıllarda böbrek taşı tedavisinde lazer teknolojisinin kullanıma girmesi böbrek ve idrar kanallarındaki taşlara anında müdahale yapılmasına imkân sağlamaktadır. Bu sayede hasta, taş kırma tedavisi veya açık cerrahideki ağrılı tedavi sürecine maruz kalmamaktadır. Endoskopik yöntemlere lazer tedavisinin eklenmesi ile böbrek ve idrar yolu taşları kolayca tedavi edilebilmektedir.
Böbrek ve idrar yolu taşları neden oluşur?
Yeterli sıvı tüketilmezse idrar içerisinde taş oluşumuna neden olan kimyasalların konsantrasyonu arttığı için taş oluşum riski de artar. Bundan dolayıdır ki, sıcak kuşaklarda yaşayan insanlarda taş oluşum riski daha fazladır.
Kalıtsal Nedenler: Ailesinde daha önce böbrek taşı oluşmuş insanlarda böbrek taşı oluşma riski %25 daha fazladır. Yine böbrek taşı oluşmuş insanlarda sonraki 5 yıl içerisinde tekrar taş oluşma ihtimali %25-40 oranında daha yüksektir.
Yaş / Cinsiyet / Irk: Erkeklerde ve beyaz ırkta daha çok görülen böbrek taşı hastalığı özellikle 30-50 yaş arası ortaya çıkar.
Diyet: Yüksek hayvansal protein ve düşük lif içeren besinleri tüketenlerde taş oluşma riski artar. Fazla tuz tüketimi de çok tehlikelidir.
Yukarıda ifade edilen böbrek taşı nedenlerine ek olarak sedanter yaşam (hareketsiz kalmak) da taş oluşumu riskini artırmaktadır.
Böbrek ve idrar yolu taşlarına karşı ne yapılmalıdır?
Öncelikle yukarıda bahsi geçen risk faktörleriniz varsa (aile hikâyesi, önceden düşürülmüş taş, kötü beslenme, hareketsiz yaşam vb.) herhangi bir şikâyetiniz (yan ağrısı, bulantı, idrar yaparken yanma veya kan görmesi) olmasa dahi yılda 1 kez mutlaka gerekli tetkik ve/veya tedaviniz için üroloji uzmanına başvurmanız gerekir.
Taş oluşumunu önlemek amaçlı öncelikle iklim değişikliklerini de göz önüne alarak özellikle pH değeri yüksek alkali su tüketimini artırmak gerekir. Günde en az 8 bardak su tüketilmeli, asitli içeceklerden kaçınılmalı, çay ve kahve tüketimi kısıtlanmalıdır.
Türk Nefroloji Derneği’nin de önerdiği gibi besinlerle tükettiğimiz tuz miktarını da göz önüne alarak günde 1 çay kaşığından fazla tuz tüketilmemelidir.
Proteinden zengin beslenmek de böbreğin süzme fonksiyonunu artırdığı için yüksek hayvansal proteinli beslenme sonucu böbrekten süzülemeyen proteinler taş oluşumu için risk faktörüdür.
Günde en az yarım saat tempolu yürüyüş de hem vücut direncini artırmada, hem de varsa küçük taşların düşmesinde yardımcı olabilir.
Böbrek ve idrar yolu taşları için tedavi seçenekleri nelerdir?
1. Medikal Tedavi: Üroloji uzmanına başvurduğunuzda gerekli görüntüleme ve tetkikler sonrası saptanan taşınız boyut olarak küçükse (<5mm), böbrekte veya idrar kanalında herhangi bir tıkanıklığa yol açmıyorsa, kanda üre düzeyini artmasına neden olmuyorsa, çok şiddetli ağrılar yapmıyorsa ve şikâyetleriniz de yeni başladıysa öncelikle medikal tedavi ve yaşam koşulları değişikliği önerilebilir. Ancak medikal tedaviyi ve diğer önerileri sadece üroloji uzmanınızın gerekli gördüğü süre kullanmalı ve mutlaka önerilen zamanda kontrole gitmelisiniz. Çünkü ağrı nedeniyle yoğun miktarda kullanılan ağrı kesiciler böbrek ve midenize birikime bağlı kümülatif zarar verebilir. Ayrıca başvuruda sessiz olan taşınız hareket ederek böbrek veya idrar kanalınızda tıkanmaya yol açabileceği için mutlaka önerilen sürede kontrole gitmeniz gerekmektedir.
2. ESWL (Şok Dalgaları ile Taş Kırma Yöntemi): Vücut dışından gönderilen şok dalgaları ile idrar kanalındaki ve böbrekteki taşların kırılmasını sağlayan bir yöntemdir. Tedavinin bir veya birkaç seansta yapılması gerekebilmektedir. Hastaların ayaktan gelip tedavilerini yaptırıp günlük işlerine devam edebildikleri bir yöntemdir. Taşın kanalda olduğu durumlarda görülmesi zor olduğu için taş kırma başarısını ve etkinliğini azaltmaktadır. Aynı şekilde büyük boyutlu taşlarda taşın kırılıp tamamen temizlenmesi için 3-4 seans yetmeyeceğinden kullanımı tercih edilmemektedir. Böbrekte her taş kırma seansında belli bir miktar böbrek hücresi (nefron) kaybı yaşanmaktadır. Bu da taş kırma seanslarının 3-4 ile sınırlı tutulması için bir sebep teşkil etmektedir.
3. Endoskopik Üreter Taşı Tedavisi: Böbrek ve idrar kanalındaki taşlarda ESWL yönteminin uygulanamadığı veya etkili olmadığı durumlarda idrar yolundan ince çaplı sert veya yumuşak aletlerle girerek taşların lazer teknolojisi ile yok edildiği veya küçük parçalar haline getirilip dışarı alındığı bir yöntemdir. Acil durumlarda yani taşın idrar yolunu tam olarak kapattığı ve ilaçlarla ağrısı geçirilemeyen hastalarda en çok kullanılan yöntemdir. Genel anestezi altında yapılan operasyonda hiçbir kesi olmadığı için hastalar günlük işlerini rahatlıkla yapabilmektedir. Taş tamamen ortadan kaldırıldığı için hastaların ağrısı da olmamaktadır.
4. Mini-Perkütan Nefrolitotomi (PNL): ESWL yöntemi ile kırılamayan ve boyut olarak büyük taşlarda böbreğe dıştan endoskopik aletlerle küçük bir delik açılıp, taşların parçalanarak dışarı alındığı bir yöntemdir. Bu yöntem çok büyük boyutlu taşlarda kullanılan, genel anestezi altında uygulanan bir operasyondur. Hastaların 1-3 gün arasında hastahanede kalmaları gerekmektedir. Hastalar taburcu olduktan sonra çok rahatlıkla günlük işlerini yapabilmektedir. Vücudun arka tarafında böbrek lokalizasyonunda yaklaşık işaret parmağı kalınlığı kadar bir delikten bu operasyon yapılmaktadır. Kesinin çok küçük olması ameliyat sonrası çok az ağrı olmasına ve iyileşmenin daha hızlı olmasına olanak tanımaktadır.