Sınav Kaygısını Bu Metodlarla Yönetin
Kaygı belirgin ve geçici bir duygusal durumu meydana getiren, vücudu tehlikelere karşı korumak için ortaya çıkan doğal bir tepkidir. Sınav kaygısı, sınavda önceden öğrenilen bilginin etkili bir şekilde kullanılmasını engelleyen ve başarının düşmesine yol açan yoğun bir kaygı durumudur.
Son yıllarda Türkiye’de eğitim sisteminde sınavlar sayı bakımından artış gösterdi. Milli Eğitim Bakanlığı’nın açıklamasına göre 22 yaşındaki bir genç, 16 yıllık eğitim öğretim döneminde yaklaşık bin 400 sınava giriyor.
Sınav kaygısı yaşayan öğrenciler kendini aşağılama ve ilk başarısızlık belirtisinde daha yoğun duygusal tepkiler verme eğilimindedir. Bu durumdaki öğrencilerde vücut fiziksel olarak mide bulantısı, taşikardi, titreme, ağız kuruluğu, iç sıkıntısı, terleme, uyku düzeninde bozukluklar, karın ağrıları gibi tepkiler verebilir. Ayrıca çocukta huzursuzluk, endişe, tedirginlik, sıkıntı, başarısızlık korkusu, çalışmaya isteksizlik de görülebilir. Bu kaygıların meydana gelmesinin nedeni mükemmeliyetçi, rekabetçi kişilik yapıları, sosyal çevrenin beklentileri, başarısız olma ve değerlendirilme korkusu, zamanı etkin kullanamama, yanlış ders çalışma alışkanlıklarıdır.
Öğrenciler Bu Süreçte Neler Yapmalı?
Yakın zamanda gerçekleştirilecek YKS ve LGS, öğrencilerin gelecek planlarını belirleme sürecinde önemli dönüm noktaları. Bu süreç öğrenciler için olduğu kadar aileler için de stresli geçiyor. Sınav kaygısıyla başa çıkmanın ise bazı ipuçları var.
Öğrenciler sınav öncesinde çalışma alışkanlıklarını ve sınava ilişkin tutumlarını gözden geçirmeli, zamanı iyi kullanmalı, beslenme ve uykusuna dikkat etmelidir. Gerçekçi olmayan ve kaygıya yol açan düşünme alışkanlıklarını farklı bir gözle yeniden değerlendirmekte fayda vardır. Ayrıca sınava yönelik çalışmaları son güne bırakmamak çok önemlidir.
Sınav sırasında kontrolün kendimizde olduğunu hatırlamak, yanıtlayabileceğimiz sorulardan başlamak, olumsuz otomatik düşüncelere karşı alternatif açıklamalar getirmek bizi rahatlatır. Kaygıyı azaltmaya yönelik olarak gevşeme, dikkat artırma teknikleri, kontrollü nefes alıştırmaları da uygulanabilir. Kaygıyı bastırmak yerine onu kabul etmeye ve tanımaya çalışmak, dikkatimizi başka noktalara odaklamak bu süreçte faydalı olabilir.
Aileler Nasıl Davranmalı?
Araştırmalara göre ebeveynler demokratik tutumlara sahip olduklarında öğrenciler kendini başarılı olarak tanımlıyor, ebeveynler otoriter davrandığında ise öğrenci kendini başarısız olarak görmeye daha meyilli. Bu süreçte ailelere sınava ilişkin konuşmalarında özenli davranmaları, gerçekçi olmaları, çocuklarını akranlarıyla ya da kardeşleriyle karşılaştırmaktan kaçınmaları önerilir. Sınavı yüceltmemeli, ölüm kalım meselesi haline getirmemeliler. Sınav sonrasında çocuğu ödüllendirme, keyif veren etkinlikler düzenleme, geleceğe yönelik planlar yapma gibi aktiviteler yapılabilir.
Aile bireyleri uygun rol modeli olmalı, aile ortamı sağlamalı ve problem çözme davranışları geliştirilmelidir. Televizyonu, oyunu, sinemayı ya da gezmeyi kısıtlayıp çocuğa sürekli ders çalışmasını öğütlemek doğru bir davranış biçimi değildir. Çocuklar koşulsuz sevilmelidir.