Kadın ve Erkeklerde En Sık Görülen Kanserler
Türkiye’de her 8 kadından biri meme kanserine yakalanıyor. Erkeklerde ise en yaygın görülen kanser türü prostat kanseri olduğu biliniyor. Bu istatistikler kanser hastalığının Türkiye'deki ciddiyetini ve önemini ortaya koymaktadır. Kanser türlerinin erken teşhis edilmesi, hastalığın tedavisinde büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle düzenli olarak sağlık kontrolü yaptırmak ve belirtileri fark ettiğinizde vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmanız hayat kurtarıcı olmaktadır.
Meme Kanseri Nedir?
Meme kanseri meme dokusunu oluşturan hücrelerin değişmesi ve kontrolsüz şekilde çoğalmasıyla oluşan bir hastalıktır. Kanserli dokunun memeye yakın lenf bezlerine yayılmasıyla beraber ilerleme göstermektedir. Kanseri erken teşhis edip tedaviyi başlatmak, kanserli dokunun lenflere ve diğer organlara yayılmasına engel olmaktadır.
Kanserin nedeni tam olarak saptanamamakla birlikte, risk faktörlerinin arasında:
- İleri yaş
- Genetik etkenler
- Adet başlangıcının erken, menopoz yaşının geç olması
- Hiç doğum yapmamış ve emzirmemiş olmak
- Sigara kullanmak
- Hormon tedavisi almak gibi etkenler sayılabilir.
Meme Kanseri Belirtileri Nelerdir?
Kanserin en önemli belirtilerinden biri memede ele gelen bir kitlenin fark edilmesidir. El ile muayene sırasında hissedilen bu kitle, hastalığın erken evrede fark edilmesini sağlamış olur ve tedavi kolaylaşır. Bu nedenle kadınların 20 yaşından itibaren ayda bir kez kendini muayene etmesi gereklidir. Diğer belirtiler arasında meme ve koltuk altı bölgelerinde ele gelen sertlikler, meme başında akıntı, kanama, çökme ya da içeri çekilme, meme etrafında yara, cilt bozuklukları, ödem, renk değişikliği, şekil bozukluğu gibi bulgular bulunmaktadır. Bu belirtilerin varlığında kişinin hemen aile hekimi ya da genel cerrahi uzmanına başvurması gerekmektedir.
Meme Kanseri Nasıl Tedavi Edilir?
Meme kanseri tedavi şekline çeşitli faktörlere bakılarak karar verilmektedir. Cerrahi işlemler, radyoterapi, kemoterapi, hormon terapi meme kanseri tedavi yöntemleri arasında yer almaktadır. Hastalığın evresine ve tümörün hormon reseptör özelliklerine bakılarak uygun tedavi yöntemi seçilmektedir. Erken evre meme kanserlerinde hastalar kemoterapiye ihtiyaç duymayabilir, ilk tedavi yöntemi cerrahi işlemlerdir. Bu evrede teşhis edilen kanser vakalarında meme korunarak cerrahi işlem uygulanabilir. İleri evrede tespit edilen meme kanserlerinde ise ameliyat sonrasında kemoterapi ve radyoterapi gerekebilir. Tümör çok büyük ise ameliyattan önce kemoterapi verilerek küçültülüp ameliyata uygun hale getirilebilir.
Prostat Kanseri Nedir?
Prostat kanserinin 55 yaş üzeri erkeklerde sıklıkla görüldüğü yapılan çalışmalarla ortaya konmuştur. Hastalık tanısı koyulan erkeklerin ortalama yaşı 72’dir. Kanserin görülme sıklığı ileri yaşla birlikte artmaktadır.
Prostat Kanseri Belirtileri Nelerdir?
Prostat kanseri genellikle hastalığın erken dönemlerinde herhangi bir şikayete neden olmaz. Bu nedenle 50 yaş üzeri erkeklerde yıllık kontroller önem arz etmektedir.
Hastalarda görülebilecek belirtiler arasında:
- Geceleri sık sık idrar yapma
- İdrar yapmaya başlamada gecikme
- İdrarın bitiminde damla damla gelmeye devam etmesi
- Hiç idrar yapamama
- Zayıf, ince veya kesik kesik idrar yapma
- İdrar yaparken yanma veya ağrı
- İdrar veya menide kan görülmesi
- Sırt, kalça ve bacak ağrıları yer almaktadır.
Bu belirtilerden bir ya da birkaçını yaşayan kişi mutlaka bir üroloji uzmanına muayene olmalıdır.
Prostat Kanseri Tanısı Nasıl Konur?
Prostat kanserine kesin tanı koyabilmek için parmakla rektal muayene yapılır, Prostat Spesifik Antijen (PSA) ve biyopsi işlemleri uygulanır. Son yıllarda yaygın olarak kullanılan Multiparametrik Prostat MRI cihazıyla prostat bezi içerisinde kanser açısından şüpheli alanlar saptanabilmekte ve MR-Füzyon biyopsi ile tanıya yönelik biyopsi yapılabilmektedir. Alınan bu dokuların patolojide incelenmesi ile kesin kanser tanısı konulmaktadır.
Prostat Kanseri Nasıl Tedavi Edilir?
Uygun tedavinin uygulanabilmesi için öncelikle hastalığın evresi ve yaygınlığının bilinmesi gerekmektedir. Evreleme sırasında kanserin sadece prostat bezi içerisinde sınırlı olup olmadığı ve prostat dışı yayılım varsa nerelerde yayılım olduğu araştırılmaktadır. Bu amaçla gereken hastalara bilgisayarlı tomografi, kemik sintigrafisi, PSMA-PET CT gibi görüntüleme yöntemlerinden yararlanılarak en uygun tedavi seçeneği sunulmaktadır. Tedavi seçecekleri arasında aktif izlem, radyoterapi, kemoterapi, hormon terapi, uygun olabilecek hastalara Yüksek Yoğunluklu Odaklanmış Ultrason Dalgaları (HIFU) ve cerrahi işlemler yer almaktadır.