Gözünüzün de Tansiyonu Olabilir
Glokom, göz tansiyonuna (göz içi basıncı) bağlı olarak gelişen, görme sinirinin (optik sinir) hasarı ve görme hücrelerinin kaybı ile sonuçlanan bir hastalıktır. Optik sinirler görme hücrelerinin uzantıları olup, bir milyondan fazla sinir lifinden oluşur ve görme iletisini gözden beyne götüren sinirlerdir. Optik sinirler tahrip oldukları zaman, başlangıçta görme alanında kör noktalar belirir ve tedavi edilmediği takdirde kör noktala birleşerek körlük meydana gelir.,
Glokom bazen sessiz hırsız olarak adlandırır, çünkü herhangi bir şeyin yanlış gittiğinin farkına varmadan, görme yeteneği yavaş yavaş azalır. Glokom dünyada görme kaybı nedenlerinin ikinci sırasındadır ve görülme oranı %2-3’tür.
Glokomda Risk Faktörleri
- Yüksek Göz Tansiyonu: Göz tansiyonu ne kadar yüksekse glokama yakalanma riski o kadar fazladır.
- Yaş: Glokoma yakalanma riski bakımından önemli bir risk faktörüdür. 60 yaşın üstündeki her kişi hastalığa yakalanma bakımından yükse risk taşımaktadır. Ancak glokomun her yaşta görülebileceği unutulmamalıdır.
- Genetik: Ailede glokom öyküsü varsa, glokoma yakalanma riski büyüktür.
- Irk: Zencilerde glokoma yakalanma riski daha fazladır.
- Göz Yaralanmaları: Gözde yaşanan ciddi travmalar glokomu tetikleyen diğer bir unsurdur.
- Miyopi: Glokoma yakalanma riski miyop olan kişilerde diğer hastalara göre daha fazladır.
- Uzun Süreli Kortizon Kullanma: Göze damlatılan kortizonlu damlalar veya diğer yollarla alınan kortizon glokama neden olabilir.
- Göz Anormallikleri: Gözdeki yapısal anormallikler sekonder glokoma yol açabilir.
- Diğer hastalıklar: Şeker hastalığı, glokoma yakalanma riskini arttırabilir. Yüksek tansiyon veya kalp hastalığı geçirmiş olmak riski arttırabilir. Retina dekolanı (yırtığı), göz tümörleri ve geçirilmiş göz ameliyatları glokom hastalığını tetikleyebilir.
Glokom Tipleri
- Birincil Açık Açılı Glokom: En sık görülen tipidir. Nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte kişiden kişiye farklılık gösterene şiddetiyle genellikle iki gözde birden meydana gelir.
- Birincil Açı Kapanması: Aynı zamanda kapalı açık glokom olarak bilinir. Az görülen bir glokom çeşididir. Bu tür glokomu olan kişilerin çoğunun doğumdan gelen anormallik tarzında ön kamera açıları dardır. Bu darlık yaşla veya başka bir sebepten ötürü de olabilir.
- Normal Tansiyonlu Glokom: Glokomun çok az anlaşılan bir türüdür. Bu türde genellikle göz tansiyonu normal sınırlar içerisinde seyretmesine rağmen aynen yüksek basınçlı glokomdaki gibi görme siniri ve hücrelerinde tahribat meydana gelmektedir.
- Bebeklik Glokomları: Doğuştan birincil olabildiği gibi bebeklik çağında geçirilen bir nedenle ikincil de olabilir. Belirtileri gözde irilik ve büyüme, grileşme, bulanıklık, yaşarma ve ışığa bakamamadır. Esas tedavisi cerrahidir. Teşhis konulduğu anda ameliyata alınmalıdır.
Glokom Teşhis Yöntemleri
Glokom, dikkatli bir göz muayenesi ile teşhis edilmektedir. Glokom yavaş seyreden fakat sürekli ilerleyen ve giderek göre kaybına yol açan, karakteristik bir belirtisi olmayan bir hastalık olduğundan erken teşhis edilmesi çok önemlidir. Glokom teşhis edildiği zaman o ana kadar tahrip olan görme hücrelerini canlandırmak mümkün değildir, tedavi hesaplanacak görme hücrelerine yöneliktir. Tanı ne kadar erken yapılırsa, o glokomun niteliği ve ciddiyeti doktor tarafından hastaya ve hasta yakınlarına tüm açıklığıyla anlatılmalıdır. Glokom aşağıdaki yöntemlerle teşhis edilir:
- Göz Tansiyonu Ölçümü: Tonometre adı verilen bir aletle ölçülür. Göz tansiyonunun ölçülmesi, kişinin hiç şikayeti olmasa dahi glokom şüphesi taşıyıp taşımadığı hakkında çok önemli ipuçları vermektedir. Halen günümüzde poliklini muayene şartlarında en kolay ve en hızlı yapılabilen glokom tedavi yöntemidir. Göz tansiyonu önemli bir ipucu olduğu için göz hekimi tarafından ölçülmeli ve göz muayenesinin pir parçası olmalıdır. Çünkü sadece göz tansiyonunun yüksek olması glokom demek değildir. Normal göz tansiyonu 10-20 mmng dir, ancak bu kuralın istisnaları vardır.
- Optik Sinir Başı Muayenesi: Optik sinir başı muayenesi glokomun ve takibinde en önemli muayene yöntemlerindendir. Optik sinir başı, tarafından aftalmoskop veya benzeri cihazlar kullanılarak tomografi çekilmesi yöntemleriyle incelenebilir. Tüm yöntemlerdeki amaç, optik sinir başında meydana gelecek değişiklikleri ortaya koymak ve glokom hasarında zman içinde oluşabilecek ilerlemeyi izleyebilmektedir.
- Sinir Lifi Tabakası Ölçümü: Optik siniri oluşturan sinir lifi tabakasının incelenmesidir. Ölçümlerin standardize ve tekrarlanabilir olması için bilgisayar destekli görüntüleme yöntemlerine ihtiyaç vardır.
- Görme Alanı Muayenesi: Görme alanı retinadaki görme hücrelerinin hassasiyetinin hasta ifadesine dayalı olarak ortaya konulması ile elde edilir. Perimetri olarak adlandırılan görme alanı muayenesi günümüzde bilgisayarlı otomatik parametreler kullanılarak yapılmaktadır. Bu perimetreler ışık uyaranlarını kendileri üretmekte, hasta yanıtlarını değerlendirmekte, içinde bulunan normal kişilere ait bulgularla karşılaştırılarak yorum yapmakta ve aynı hastada zaman içinde oluşabilece değişiklikleri izleyebilmektedir.
- Korneo Kalınlık Ölçümü: Korneo kalınlığının ölçümü “pokmetri” olarak bilinir. Ve özel cihazlarla yapılır. Noral gözlerde merkezi korneanın kalınlığı yaklaşık 530-550 mikron arasıdır. Eğer korneo kalınlıığı normalden fazla ise göz içi basıncı da düşük bulunacaktır.
Glokom Tedavisi
Glokom tedavisinde başlıca 3 yol mevcuttur. Bunlar; ilaç tedavisi, lazer tedavisi ve cerrahi tedavidir.
İlaç Tedavisi: Glokom tedavisinde kullanılan birçok damla mevcuttur. Özellikle açı açılı glokom tedavisi için kullanılır. Damlaların yetersiz kaldığı bazı durumlarda ağızdan da ilaç tedavisi kısa süreli olarak uygulanabilir.
Lazer Tedavisi: İlaç tedavisine cevap vermeyen durumlarda başvurulan yöntemdir.
Cerrahi Ameliyat: İlaç tedavisi ile yeterince kontrol altına alınamıyorsa göz içi basıncı arzu edilen düzeye düşürülemiyorsa ameliyat işlemine geçilir. En çok uygulanan ameliyat teknği trabekülektomidir.
Op. Dr. Fahrettin Bişkin / Göz Hastalıkları Uzmanı
Çamlıca Erdem Hastahanesi