Çocuklarda Beslenme Alışkanlığının Kimlik Gelişimine Etkisi
Beslenme, tüm insanlar için yaşam kaynağıdır. Doğumdan birkaç saat sonra anne sütü ile başlayan, yaşı büyüdükçe çeşitli ek gıdalarla devam eden doğal bir süreçtir. Beslenmesi ve sindirimi iyi olan çocuk sağlıklı, dengeli ve uyum içinde olan çocuktur. Beslenme, her anne babanın çocuğunun gelişim sürecinde üzerinde durması gereken önemli bir etmendir.
Çocuğun kendi kendine yemek yemeye başlaması, kendini yönetme yetisini kazanma noktasında oldukça değerlidir. Beslenme alışkanlığı kazanabilmiş olan çocuk özerk bir birey olma yolunda önemli bir sorumluluk almıştır. Üzerinde sıkça durulan olumlu tutum ve davranışlar çocuklar tarafından daha çabuk benimsenmekte ve alışkanlığa dönüşmektedir. Çocuk içinde bulunduğu çevrenin yaşayış tarzını özel bir çaba göstermeksizin benimsemekte ve alışkanlıkların yerleşmesine katkısı olan deneyimler çoğu zaman bu şekilde kendiliğinden oluşmaktadır.
Beslenme alışkanlığını kazanabilme yaşına geldikten sonra çocuk çatal ve kaşığı kendisi tutmak isteyebilir ve yemek yeme denemeleri yapabilir. Kimi zaman ebeveynler bu davranışı, etrafı kirletmemesi, hızlı ve kontrollü olabilmesi gibi nedenlerle engelleyebiliyor. Fakat yemek masasında çocuğa tanınan fırsatlar bu alışkanlığı kazanmada büyük rol oynamaktadır. Bu konuda birkaç önemli noktanın gözden kaçırılmaması yararlı olacaktır. Örneğin; yemek öncesi el, yüz yıkamak çocuğu mikroplardan uzak tutacağı gibi psikolojik olarak yemeğe hazırlanması açısından yarar sağlayabilir. Bu, çocuğun yemek yeme isteğini uyararak zihinsel olarak onu hazırlayacaktır. Çocuğun gergin ve yorgun olmamasına dikkat etmek de gereklidir. Aile bireyleri ile hep birlikte masaya oturmak onları model almalarını, taklit etmelerini sağlayabilir, aynı zamanda ailenin bir bireyi olduğu duygusunu yaşamasına olanak verir. Beslenme alışkanlığı kazanırken sevdiği kahramanlardan tabak kaşık takımı temin etmek, boynuna dikkat çekici bir önlük takmak ve neşeli bir ortam yaratmak fayda sağlayacaktır. Aynı zamanda masa yüksekliğini çocuğa göre ayarlamak, kaşık çatal ebatını küçültmek çocuğun yemeğe karşı olan motivasyonunu arttırıcı bir etmen olabilir. Tabağına küçük porsiyonlar koyarak –midelerinin bir yetişkin midesinden çok daha küçük olduğunu unutmadan- yemeği bitirmeyi başarabildiği duygusunu yaşamasını sağlamak yararlıdır. Ayrıca gerek duyuyorsa biraz daha yemek isteme deneyimini yaşama şansı doğacaktır.
Ebeveynler yemek konusunda özellikle disiplini güçleştirici pazarlıktan kaçınmalıdır. Çocuğu yemeğe zorlama, yalvarma, kandırma, ceza ile tehdit etme yolu ise çocuğun yemeğe olumsuz şartlanmasına neden olabilir. Çocukların da tıpkı yetişkinler gibi iştahlarının az olabileceği unutulmamalıdır. Seçenek sunma (iki sebze yemeği arasında) yoluna gidilebilir. Uyarıların ise sabırla, sakin bir dille yapılmasına dikkat edilmeli, öfkeli/azarlayıcı bir tavır takınmaktan kaçınılmalıdır.