1 Saatte Ameliyatsız Reflü Tedavisi

1 Saatte Ameliyatsız Reflü Tedavisi03.07.2023

Reflü toplumun büyük bir kesimini etkileyen, erkek ya da kadın fark etmeksizin herkeste görülebilen bir sağlık sorunudur. Endoskopik fundoplikasyon yöntemiyle cerrahi işlem gerektirmeden hayat kalitesi yükseltilebilmektedir.

Batı Avrupa ve Amerika’da yaygın görülen hastalıklardan olan reflü ülkemizde %20 oranında görülür. Yani, her 5 erişkinden 1’i reflü hastasıdır.

Reflü, kelime anlamı olarak geriye kaçış demektir. Mide içeriğinin bir zorlama olmaksızın yemek borusuna geri kaçması durumudur. Normal şartlarda ağızdan alınan besinler yemek borusu kanalından aşağıya inerek mideye geçer. Yemek borusu ve mide arasında bulunan kaslar, mide asidinin yemek borusuna geri kaçmasını önleyen bir kapak görevi görür. Bu kapak düzgün çalışmadığında mide içeriğinin yemek borusuna doğru geri kaçması reflü olarak adlandırılır. Reflü tedavisi yapılmazsa, yemek borusunda, boğazda ve akciğerleri etkileyerek birtakım rahatsızlıklara neden olabilir. Reflü şikayetlerinin nedenleri arasında düzensiz yemek yeme, yüksek yağlı ve baharatlı yiyecekler tüketme, aşırı alkol ve sigara kullanımı sayılabilir.

 

Reflünün Meydana Getirdiği Değişiklikler

Toplumda beslenme alışkanlıklarının değişmesi, hastalığın artık daha fazla tanınması, yaşlanma ve obezite gibi nedenlerle reflü görülme sıklığı artış gösterir. Genellikle yemekten sonra veya yatarken ortaya çıkan, en yaygın görülen reflü belirtileri:

  • Mideden yemek borusuna doğru yanma, ağrı veya rahatsızlık hissi
  • Geğirti
  • Yutma güçlüğü, boğazda asit tadı
  • Zatüre, kronik öksürük, bronşit
  • Tükürük salgısının azalması
  • Astım
  • Ses kısıklığı, boğaz ağrısı, ses teli iltihabı
  • Gaz, şişkinlik veya midede rahatsızlık hissi
  • Bulantı, kusma
  • Dişlerde aşınma, erozyon veya çürümedir.

 

Reflü Tanısı Nasıl Konur?

Hastaların büyük kısmında reflü tanısının konulması için tipik semptomların varlığı yeterli olmaktadır. Detaylı olarak alınan hastalık öyküsü sırasında hastaya mutlaka yemeklerden sonra boğazına acı su/yanma hissiyatı ve göğüs kemiği altında yanma olup olmadığı sorulur. Ayrıca semptomların yemekler ve vücut pozisyonuyla ilgisi de sorgulanır.

Endoskopi sonucu normal çıkan ancak yine de reflü belirtisi gösteren kişilere, ilaç tedavisine başlangıçta cevap veren ancak daha sonra semptomları tekrar alevlenenlere, cerrahi tedavi planlanan hastalarda operasyon öncesi mutlaka 24 ya da 48 saatlik ph ölçümü yapılır. Ph ölçümlerinin yapılmasıyla mide asit içeriğinin yemek borusuna geçiş yapıp yapmadığı anlaşılmış olur.

Bunların yanı sıra, reflü tanısının konulması için uygulanacak bazı tetkikler:

Yemek borusu manometrisi: motilite (hareketlilik) bozukluklarında ve yemek borusu kasılma ve gevşeme fonksiyonlarını değerlendirmede değerli bir yöntemdir.

Ampirik PPİ Testi: PPİ (proton pompa baskılayıcıları), mide asiti salgısını azaltmaya yarayan bir ilaç grubudur. Yüksek doz PPİ’nin sabah 1, akşam 1 dozunda 1-2 hafta süreyle verilmesi sonucu semptomlarda düzelme olması reflü hastalığına işaret eder.  

Radyoloji: yaygın kullanılan ucuz bir yöntem olmasına karşın, endoskopi ile karşılaştırıldığında reflü tanısında duyarlılık ve özgünlüğü düşüktür.

 

Reflü Hastalığının Tedavisi Nasıl Yapılır?

Reflü tedavisinde kilo vermek, sigarayı bırakmak, yatak başının yükseltilmesi, diyet gibi hayat tarzı değişiklikleri ve medikal tedaviler uygulanabilir.

Ayrıca STRETTA yöntemi yemek borusu ve kardiya çevresine radyofrekans verilerek uygulanan, yaklaşık 30 dakika süren bir tedavi yöntemidir. Bu yöntem endoskopi ünitesinde anestezi altında gerçekleştirilir ve uygun hasta gruplarında oldukça etkilidir.

 

Endoskopik Fundoplikasyon Tedavisi

Reflü hastalığından muzdarip kişilerin büyük çoğunluğu cerrahi tedavi gerektirmeden endoskopik fundoplikasyon tedavisi olabilirler. Bu yöntem sürekli ilaç kullanmak istemeyen hastalar için de cerrahi işleme alternatif olarak kullanılmaktadır.

Bu yöntemle öncelikle hastaya aç karnına endoskopi yapılır. İşlem ameliyathane veya endoskopi ünitesinde, ortalama 1 saatte gerçekleştirilir. Endoskopi, ince ve esnek bir tüp yardımıyla yemek borusuna ve mideye doğru ilerletilir. Yemek borusunun alt ucuna mide asidinin geri kaçmasını önlemek için 2 adet dikiş atılır. Bu dikişler, yemek borusu ve mide arasındaki açıklığı daraltarak mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçmasını engeller. Yapılan bu işleme endoskopik fundoplikasyon adı verilir.

İşlem sonrasında boğaz, karın, göğüs, mide ağrısı; omuza yayılan ağrı, bulantı ve kusma, geğirti, yutma güçlüğü, lökositoz (akyuvarların normal düzeyin üstüne çıkması) ve pnömoperitoneum (karın zarında hava bulunması) gibi komplikasyonlar görülebilir. Tüm bu yan etkiler 2-4 haftalık ilaç tedavisi sonrasında düzelir.

 

Endoskopik Fundoplikasyon Tedavisi Avantajları Nelerdir?

Endoskopik fundoplikasyon sonrası iyileşme süreci için bir hafta sıvı diyet gereklidir ve yumuşak gıdalar tüketilmelidir. İşlem sırasında anestezi kullanıldığı için hasta herhangi bir ağrı veya sızı hissetmez. Hastalar işlemden bir gün sonra taburcu edilir. Cerrahi yöntemle benzer başarı oranına sahiptir.

İlaç kullanan hastaların %95’i bu operasyon sonrasında ilk yıl içinde kullanımını sonlandırmıştır. Bu işlem, gastroenteroloji uzmanları tarafından uygulanır ve cerrahi işlemin gerekliliğini yüksek oranda ortadan kaldırır.