Kış Mevsiminde Artıyor: Çocuklarda RSV Salgını
RSV (Respiratuvar Sinsityal Virüs) Nedir?
Kış mevsimi üst solunum yolu hastalıklarının sık görüldüğü bir dönemdir. Bu mevsimde çocuklarda en sık rastlanılan hastalıklardan biri RSV’dir (Respiratuvar Sinsitiyal Virüs). RSV virüsünün daha çok aralık ve mart ayları arasında yayılım gösterdiği ve burun, boğaz ve akciğerleri etkileyerek üst solunum yolu hastalıklarına neden olan bir RNA virüsü olduğu bilinmektedir. Neredeyse her çocuk 2 yaşına kadar bu virüsle enfekte olup hastalığı geçirir. Altı aydan küçük bebeklerde bronşit, bronşiolit ve zatürre gibi hastalıkların %35-50'si RSV virüsüne bağlı olarak gelişir.
Her yaştan insan RSV’den enfekte olabilir, ancak en fazla çocuklar ve emzirme dönemindeki bebeklerde RSV virüsüne rastlanmaktadır. Virüs çocuklarda zatürre, orta kulak iltihabı ve üst solunum yolu enfeksiyonlarına neden olmaktadır. En çok doğrudan temas yoluyla bulaşmaktadır, havada asılı kalan damlacıklarla da bulaş mümkündür. Aynı zamanda bu damlacıkların eşyalar yolu ile taşınması, bu eşyaların ağız ve buruna götürülmesi yolu ile de enfekte edebilmektedir.
RSV’de risk altında olan gruplar kreş gibi toplu ortamlarda bulunan çocuklar ve prematüre bebekler ile kalp hastalığı, kronik akciğer hastalığı ve bağışıklık yetmezliği olan çocuklardır.
RSV Belirtileri Nelerdir?
Çocuklarda ve bebeklerde RSV virüsü belirtileri nezle gibi başlar; bu belirtilere genellikle burun akıntısı, öksürük, ateşin yükselmesi eşlik eder. Bunun yanı sıra çocuk ve bebeklerde hareketlerin azalması, sarı ve yeşil renkli balgam, emzirme sırasında bebeğin yorulması veya tamamen emmeyi reddetmesi, susuzluk bulguları gibi belirtiler de görülebilir. Virüs akciğere yayılarak hava yollarında balgam tıkaçları oluşturur ve hırıltılı solunum, nefes darlığı, beslenme güçlüğü gibi daha şiddetli bulgular da meydana getirebilir. Hemen müdahale edilmezse enfeksiyon ağırlaşarak solunum yetmezliğine neden olur ve yaşamı tehdit edecek boyuta gelebilir.
RSV Virüsünden Korunmak İçin Neler Yapılabilir?
RSV’den korunmak için çocukların okul, kreş, oyun parkları gibi toplu ortamlarda eşyalarını ortak kullanmasına izin verilmemeli, nezle benzeri belirtiler varsa çocuk okula gönderilmemelidir.
Özellikle kış aylarında anne babalar RSV hastalığının aşısının olup olmadığını araştırmaktadır. RSV’ye karşı geliştirilen bir RSV aşısı bulunmamakla birlikte, prematüre ve kronik hastalıkları olan bebeklere aşı benzeri özel bir antikor uygulaması yapılarak bu hastalığı engellemek mümkün olmaktadır.
RSV Tanısı Nasıl Konur?
RSV ile uyumlu klinik bulgular görülen insanlara tanı koymak amacıyla yapılan hızlı antijen testi ve PCR testleriyle hastalık tanısı konulabilmektedir. Bu doğrultuda hastadan burun ve boğaz sürüntüsü alınır, RSV testi sonucuna göre tanı konur. PCR testi yaygın olarak kullanılan ve %90 oranında doğruluk payı bulunan bir tanı koyma yöntemidir.
RSV Tedavisi Nasıl Olur?
RSV enfeksiyonu için özel bir tedavi mevcut değildir. RSV geçirmekte olan hastada antibiyotikler ya da diğer ilaçların etkinliği yoktur ancak ikincil enfeksiyonlar gelişirse, ilaçlar tedaviye dahil edilebilir. Zaman zaman hastaya destek tedavi uygulanması gerekebilir; beslenme şekli düzenlenerek gerekirse damar yolundan sıvı tedavisine başlanır. Solunum sıkıntısı olan hastalarda nemlendirilmiş oksijen ya da ağır vakalarda mekanik vantilatör desteği gerekebilir.