Biorezonans

Hiçbir yan etkisi yoktur. Vücudumuzda birbirinden bağımsız birçok sağlık problemine zemin hazırlayan patolojik elektromanyetik titreşimler, cihaz aracılığı ile ters çevrilir ve kişiye gönderilir. Birbirinin tam tersi iki manyetik alan karşılaşınca nötrleşir. Bu şekilde bakterilerin, virüslerin, parazitlerin, ağır metallerin vb. tüm zararlı etmenlerin manyetik bilgisi vücudumuzdan temizlenmiş olur.

 

!!! Biorezonans ile ilgili bilinmesi gereken önemli noktalardan biri de kalp pili olanlarda, organ nakli yapılmış kişilerde ve gebeliğin ilk 3 aylık döneminde kullanılmamasıdır.

 

Biorezonans terapileri sonrası vücudun nikotinle tanışık olma durumu ortadan kalkmaktadır. Sigara içme isteği net olarak azalır. Terapi sonrasında vücut nikotini ve yarattığı etkileri unutmuş olur.  Bu terapiler ile vücudun nikotine karşı yıllar içinde geliştirdiği tolerans hali ortadan kalkmakta, vücut sigara dumanını gerçek haliyle, yani vücuda yabancı bir madde olarak algılamaya başlamaktadır.

Sigara bırakma terapileri 2 seans olarak uygulanmaktadır. Genel olarak terapilerin ilk seansından sonra etkisi görülmektedir. İleri derecede bağımlılığı olan hastalarda hekim tarafından gerekli görülürse 3. seans ücretiz olarak uygulanmaktadır. 

 

Biorezonans Tedavisinin Etki ve Kullanım Alanları

Biorezonans hangi hastalıkları tedavi eder sorusu, bu yöntemi merak edenlerin en çok sorduğu sorulardan biridir. Biorezonans, doğrudan hastalık tedavisi yerine vücudun enerji dengesini desteklemeyi hedefler.

Biorezonans tedavisi, birçok farklı amaçla tamamlayıcı bir yöntem olarak kullanılmaktadır. En yaygın kullanım alanları arasında:

• Biorezonans ile sigara bırakma
• Biorezonans kilo verme ve zayıflama
• Biorezonans iştah kapatma
• Alerji tedavisi
• Kronik yorgunluk, migren, uyku sorunları gibi yaşam kalitesini etkileyen durumlar yer alır.

Tedavi alanı kişiye özel olarak belirlenir ve geleneksel tıbbı tamamlayıcı bir yaklaşım sunar

• Biorezonans ile Sigara Bırakma

Biorezonans terapileri sonrası vücudun nikotinle tanışık olma durumu ortadan kalkmaktadır. Sigara içme isteği net olarak azalır. Terapi sonrasında vücut nikotini ve yarattığı etkileri unutmuş olur. Bu terapiler ile vücudun yıllar içinde nikotine karşı geliştirdiği tolerans ortadan kalkmakta, vücut sigara dumanını gerçek hâliyle, yani vücuda yabancı bir madde olarak algılamaya başlamaktadır.

Sigara bırakma terapileri 2 seans olarak uygulanmaktadır. Genel olarak terapilerin ilk seansından sonra etkisi görülmektedir. İleri derecede bağımlılığı olan hastalarda hekim tarafından gerekli görülürse 3. seans ücretiz olarak uygulanmaktadır. 

Sigara Bırakma Mekanizması

Biorezonans ile sigara bırakma vücudun nikotine karşı geliştirdiği frekans hafızasını nötrlemeyi hedefler. Biorezonans cihazı, nikotine ait elektromanyetik izleri silmeye çalışır ve bu sayede bağımlılıkla ilişkili fiziksel istek azalır. Peki, biorezonans sonrası sigara içilirse ne olur? Seans sonrası tekrar sigara içmek tedavinin etkisini zayıflatabilir. Bu nedenle tedavi sonrası dikkatli olunmalı ve takip seansları ihmal edilmemelidir.

Biorezonans ile sigara bırakma yorumlarında çoğu kullanıcı ilk seanstan sonra sigara isteğinde ciddi azalma olduğunu belirtmektedir.

Seans Sayısı ve Başarı Oranları

Biorezonans tedavisi genellikle 1 ila 3 seans arasında uygulanır. Özellikle biorezonans ile sigara bırakma sürecinde birçok kişi ilk seanstan sonra olumlu sonuç alabilmektedir.

Ancak seans sayısı kişiye, alışkanlığın süresine ve vücut tepkisine göre değişebilir. Biorezonans ile zayıflama veya biorezonans alerji tedavisi gibi durumlarda ise daha uzun seans planlamaları gerekebilir.

Biorezonans tedavisi görenler yorumlarında başarı oranının özellikle düzenli takip ve motivasyonla arttığını belirtmektedir.

Tedavi Sonrası Süreç ve Dikkat Edilmesi Gerekenler

Biorezonans tedavisi sonrasında vücudun frekans dengesi yeniden yapılandığı için dikkatli bir süreç başlar. Özellikle biorezonans sonrası sigara içilirse ne olur sorusu önemlidir; bu durumda tedavinin etkisi büyük ölçüde azalabilir.

Seans sonrasında bol su içmek, dinlenmek ve zararlı alışkanlıklardan uzak durmak gerekir. Biorezonans etkisi ne kadar sürer sorusu ise kişisel uyuma, yaşam tarzına ve takip seanslarının düzenine göre değişebilir.

 

Biorezonans yöntemiyle yapılan ağrı tedavileri sadece ağrıyı semptomatik olarak ortadan kaldıran tedaviler değildir. Biorezonansı ağrılı probleme karşı vücudu iyileşmesi için uyaran bir tedavi olarak algılamak ve ağrıyı oluşturan mekanizma ile birlikte ortadan kaldırdığını söylemek daha uygun olmaktadır. 
 

En çok görülen kronik ağrı hastalıklarından olan fibromiyaljide biorezonans etkili bir terapi yöntemidir. Fibromiyaljinin biorezonans test ve tedavi sistematiği ile büyük oranda tedavi şansı vardır. 

Kronik ağrı terapilerinde kişinin ağrıyan bölgesine göre tedavi 6 seansta tamamlanmaktadır.

 

Ağrı Tedavisinde Biorezonansın Etki Mekanizması

Biorezonans tedavisi ağrının kaynağını oluşturan frekans bozulmalarını tespit ederek bu frekansları dengelemeye çalışır. Böylece vücut doğal iyileşme sürecine yönlendirilir.

Özellikle migren, boyun ve bel ağrıları gibi kronik rahatsızlıklarda biorezonans cihazı ile yapılan seanslar kas-iskelet sistemi üzerindeki stresi azaltabilir. Bu yöntem ağrı tedavisinde ilaçsız ve ağrısız bir destek sunar.

Fibromiyalji ve Biorezonans Tedavisi

Fibromiyalji yaygın kas ağrısı, yorgunluk ve uyku bozuklukları ile seyreden kronik bir hastalıktır. Biorezonans tedavisi fibromiyaljiye neden olan frekans dengesizliklerini tespit ederek vücudun kendi iyileşme sürecini desteklemeyi amaçlar.

Özellikle ağrı yönetimi, stres azaltımı ve uyku kalitesini artırma gibi hedeflerle uygulanan biorezonans tamamlayıcı bir yöntem olarak tercih edilmektedir. Biorezonans tedavisi görenler yorumlarında fibromiyalji semptomlarında rahatlama bildirmiştir.

 

Yapılan işlem kısaca gıdalar üzerinde uygulanan bağımlılık terapisidir. Bu terapi karbonhidrat gurubu gıdalar üzerinden yapıldığında iştah azalır, kişi kolayca doymaya başlar. Kişinin yedikleri büyük çaba sarf etmeden, otomatikman azalır.

Biorezonans terapilerinin ardından iştahın ve yeme ihtiyacının belirgin olarak azaldığı görülmektedir. Asıl tedavi etkinliği ise ikinci seansın ardındaki günlerde ve sonrasındaki haftalarda ortaya çıkmaktadır. Terapiler sonrasında; ekmek, makarna, hamur işleri, tatlılar ya da çikolata gibi karbonhidratları aramadığınızı fark edeceksiniz. Bu gıdaları yediğinizde de az miktarının yeterli geldiğini ve kendinizi hiç zorlamadan durdurabildiğinizi göreceksiniz. 

Obezite, kilo verme ve kilo kontrolü sağlama amacıyla kullanılan biorezonans terapilerinde 6 seanslık uygulama sonrası gözle görülür kalıcı sonuçlar elde edilmektedir. 

 

Zayıflama Mekanizması ve Etki Yöntemi

Biorezonans ile zayıflama vücuttaki iştah, tatlı isteği ve yeme alışkanlıklarını yöneten frekansları dengelemeye dayanır. Biorezonans cihazı özellikle karbonhidrat ve şeker bağımlılığına yönelik frekansları hedef alarak iştah kapatma etkisi sağlar.

Metabolizmanın dengelenmesine katkı sağlayan bu yöntem sağlıklı beslenme ve yaşam tarzı değişiklikleriyle birlikte kullanıldığında daha etkili sonuçlar verir. Çoğu kişide iştah kontrolü ve kilo yönetimi açısından olumlu deneyimleri yansıtmaktadır.

İştah Kontrolü ve Metabolizma Üzerindeki Etkiler

Biorezonans tedavisi özellikle iştah kontrolü ve metabolizma dengeleme amacıyla tercih edilen tamamlayıcı yöntemlerden biridir. Biorezonans cihazı aşırı yeme isteği, tatlı bağımlılığı gibi frekans bozukluklarını hedef alarak biorezonans iştah kapatma etkisi oluşturur.

Aynı zamanda metabolizmanın daha dengeli çalışmasına katkı sağlayarak biorezonans kilo verme sürecini destekler. Bu etki kişiye özel uygulamalar ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarıyla birleştiğinde daha kalıcı hale gelir.

Kilo Verme Tedavisinin Süresi ve Beklenen Sonuçlar

Biorezonans ile zayıflama süresi kişinin kilosu, metabolizma hızı ve yaşam tarzına göre değişir. Genellikle 4–8 seanslık bir program uygulanır. Bu süreçte biorezonans iştah kapatma ve tatlı isteğini azaltma gibi etkiler erken dönemde hissedilebilir.

Biorezonans zayıflama seans ücreti ne kadar gibi sorular sık sorulsa da önemli olan tedavinin kişiye özel ve düzenli takiple uygulanmasıdır. Biorezonans ile zayıflama yorumları uzun vadede sağlıklı beslenmeyle desteklendiğinde kalıcı sonuçlar elde edildiğini göstermektedir.

 

• Alkol Bağımlılığı

Biorezonans ile alkol bağımlılığı terapisi kişinin sık kullanmış olduğu alkoller cihaza konarak yapılır. Alkol üzerinden yapılan seansların ardından artık vücudun alkol ile kurmuş olduğu ilişki değişir. Bu terapiler kişinin alkole olan isteğini ciddi miktarda düşürmekte: bu sayede aldığı alkol miktarı otomatik olarak azalmakta ve kisinin alkolü tamamen bırakmasını kolaylaştırmaktadır. Aynı zamanda bu terapilerle kişinin alkol almadığı için oluşan sıkıntıları da daha az yaşanır veya hiç yaşanmaz.

Alkol Bağımlılığında Biorezonans Uygulaması

Biorezonans tedavisi alkol bağımlılığına karşı tamamlayıcı bir yöntem olarak uygulanabilir. Biorezonans cihazı alkolün oluşturduğu frekans izlerini hedef alarak vücuttaki bağımlılık döngüsünü kırmaya yardımcı olur. Tıpkı biorezonans ile sigara bırakma sürecinde olduğu gibi seanslar kişinin alkol alma isteğini azaltmayı ve dengeyi yeniden kurmayı amaçlar. Bu süreçte psikolojik destekle birlikte uygulandığında başarı şansı artmaktadır.

Tedavi Süreci ve Etkileri

Alkol bağımlılığına yönelik biorezonans tedavisi, vücuttaki alkol frekanslarını nötralize etmeyi hedefleyen seanslarla uygulanır. İlk seanslardan itibaren alkol isteğinde azalma görülebilir; etkili sonuçlar için 3–5 seans önerilir.

 

• Madde Bağımlılığı

Biorezonansla madde bağımlılığı terapisinde uygulama kişinin sık kullandığı maddeler üzerinden yapılır. Seans sırasında kişi elektrotlar aracılığıyla cihaza bağlanır ve kullanılan madde cihaza yerleştirilir. Bağımlılık yapan maddenin elektromanyetik frekansı tespit edildikten sonra ters çevrilip kişinin vücuduna geri gönderilir. Birbirinin tam tersi olan bu iki frekans birbirini nötrlemektedir. Böylece kullanılan madde ile vücudun arasındaki frekans bağı temizlenmiş olur. Seans sayısı ve sıklığı kullanılan madde ve kişiye göre değişebilmekle beraber ortalama 5-10 seans arası sürmektedir.

Madde Bağımlılığında Biorezonans Tedavisi

Biorezonans tedavisi, madde bağımlılığıyla mücadelede tamamlayıcı bir destek sunar. Biorezonans cihazı, bağımlılığa neden olan maddelerin frekans izlerini tespit ederek vücuttan bu etkileri silmeyi hedefler. Seansların sonunda kişinin maddeye karşı duyduğu fiziksel istek zamanla azalabilir. Elbette bu uygulama psikolojik ve tıbbi destekle birlikte yürütülmelidir. Biorezonans tedavisi görenler bağımlılıkla mücadelede biorezonansın olumlu etkilerini bildirmektedir.

Uygulama Yöntemi ve Seans Bilgileri

Biorezonans tedavisi madde bağımlılığıyla mücadelede destekleyici bir yöntem olarak uygulanır. Seans sırasında kişi, özel bir biorezonans cihazına bağlanır; cihaz vücuda zarar veren maddelerin elektromanyetik izlerini tespit eder ve bu frekansları nötrlemeye çalışır.

Her seans ortalama 45–60 dakika sürer ve kişiye özel planlanır. Uygulama sayısı bağımlılığın süresine, maddenin türüne ve bireyin genel sağlık durumuna göre değişebilir.
Biorezonans tedavisi görenler yorumlarında özellikle fiziksel yoksunluk hissinde azalma ve daha dengeli bir ruh hali açısından olumlu geri bildirimler vermektedir.

• Bach Çiçekleri Terapisi

Bach çiçekleri terapisi, Dr. Edward Bach’ın 1930'lu yıllarda ‘her hastalığın altında duygusal bir bozukluk olduğu’ düşüncesine dayanarak araştırmalara başlaması sonucu geliştirilmiştir. Dr. Bach korku, çaresizlik, umutsuzluk, dengesizlik ve tükenmişlik hali gibi günlük hayatımızı zorlaştıran, olumsuz duygu ve düşüncelerin neden olabileceği hastalıkların tedavisini doğada aramış ve yıllar süren araştırmaları neticesinde homeopati temeline dayanarak 38 çiçeği bulmuştur. Dr. Bach yaptığı çalışmalarla çiçeklerin kişide bulunan olumsuz duygusal özellikleri en aza indirgeyip, olumlu özellikleri artırdığını fark etti. Ona göre Bach çiçekleri doğal dengemizi bulmamıza yardımcı olur ve böylelikle duygusal blokajlar kaldırılarak fiziksel rahatsızlıklarda da bedenin kendi kendini iyileştirmesi sağlanır.

Biorezonans bölümümüzde Bach çiçekleri terapisi, biorezonans cihazı aracılığıyla yapılmaktadır.İşlem sırasında hastanın şikayetlerine uygun olan çiçeğin frekansları hastaya nakledilir. Seans sonrası kişiye özel hazırlanan kür günlük kullanım için hastanın kendisine verilir.

Dr. Edward Bach ve Terapi Yöntemi

Dr. Edward Bach, 20. yüzyılın başlarında modern tıbbın sınırlarını aşarak duygusal ve ruhsal dengeye odaklanan doğal bir terapi yöntemi geliştirmiştir. Bach, hastalıkların duygusal kökenleri olduğuna inanarak çiçek özlerinden elde edilen doğal esanslarla tedavi etmeyi amaçlayan Bach Çiçek Terapisi’ni oluşturmuştur.

Biorezonans tedavisi ile Bach terapisi benzer şekilde enerji frekansları üzerinden etki gösterir. Bu nedenle bazı merkezlerde Bach çiçek özleri biorezonans cihazı aracılığıyla frekans formunda da kullanılabilir. Duygusal dengesizlik, stres, kaygı ve bağımlılık gibi durumlarda tamamlayıcı bir yaklaşım sunar.

Biorezonans ile Uygulama Süreci

Dr. Edward Bach’ın geliştirdiği çiçek terapisi, duygusal dengesizliklerin fiziksel hastalıklara zemin hazırladığı düşüncesine dayanır. Bach çiçek özleri bireyin ruhsal durumuna göre seçilerek doğal dengeyi desteklemeyi hedefler.

Biorezonans tedavisi, bu özleri frekans formunda kullanarak Bach terapisini bir adım ileri taşır. Uygulama sürecinde seçilen çiçek frekansları özel bir biorezonans cihazı aracılığıyla vücuda iletilir. Bu yöntem, özellikle bağımlılık, kaygı, stres gibi duygusal temelli rahatsızlıkların çözümünde destekleyici bir araçtır. İşlem sırasında hastanın şikâyetlerine uygun olan çiçeğin frekansları hastaya nakledilir. Seans sonrası kişiye özel hazırlanan kür günlük kullanım için hastanın kendisine verilir.

Seanslar kişiye özeldir ve genellikle 30–45 dakika sürer. Bu uygulama, klasik Bach terapisine göre daha hızlı ve enerji düzeyinde etki sunmayı amaçlar.

• Biorezonans ile Alerji Tedavisi

Biorezonans tedavisi alerjilere neden olan maddelerin vücutta oluşturduğu frekans bozukluklarını tespit ederek bu dengesizlikleri düzenlemeyi hedefler. Biorezonans cihazı alerjenin frekans izini okuyup vücuda düzeltici sinyaller göndererek bağışıklık sisteminin aşırı tepkisini dengelemeye çalışır.

Bu yöntem polen, toz, gıda intoleransları gibi yaygın alerjik durumlarda destekleyici olarak uygulanır. Biorezonans alerji tedavisi özellikle klasik ilaç tedavilerinden yeterli yanıt alamayan bireyler için alternatif bir yaklaşım sunar.

Tedavi süreci kişiye özel planlanır ve genellikle birkaç seans içinde etkileri hissedilmeye başlanır.

Alerjilerin Teşhisi ve Tedavi Prensibi

Biorezonans tedavisi alerjilerin frekans düzeyinde teşhis ve tedavisini amaçlayan tamamlayıcı bir yöntemdir. Tedavi öncesinde biorezonans cihazı ile vücut frekansları taranarak polen, toz, gıda, hayvan tüyü gibi potansiyel alerjenler belirlenir.

Bu maddelere karşı vücutta oluşan bozulmuş elektromanyetik frekanslar tespit edilir ve cihaz aracılığıyla nötralize edici sinyaller gönderilir. Bu süreç bağışıklık sisteminin aşırı duyarlılığını dengelemeyi hedefler.

Biorezonans alerji tedavisi, özellikle kronikleşmiş ya da klasik testlerle netleşmeyen alerjilerde tamamlayıcı bir çözüm olarak tercih edilmektedir.

Farklı Alerji Tiplerinde Görülen Sonuçlar

Biorezonans alerji tedavisi farklı alerji türlerinde olumlu sonuçlar verebilen tamamlayıcı bir yöntemdir. En sık gözlemlenen etkiler şunlardır:

• Polen alerjisi: Mevsimsel burun akıntısı, hapşırma ve göz yaşarması gibi belirtilerde hafifleme
• Gıda intoleransları: Şişkinlik, mide rahatsızlıkları ve cilt döküntülerinde azalma
• Toz ve ev akarı alerjisi: Solunum şikâyetlerinde azalma, uyku kalitesinde artış
• Hayvan tüyü alerjisi: Temas sonrası gelişen kaşıntı ve nefes darlığı gibi belirtilerde gerileme

Biorezonans tedavisi görenlerin yorumları bu belirtilerdeki azalmayı desteklemekte ve kişisel farkındalığın arttığını göstermektedir.

Alerji Tedavi Süreci ve Hasta Deneyimleri

Biorezonans ile alerji tedavisi ilk olarak detaylı bir frekans analiziyle başlar. Bu analizde biorezonans cihazı alerjiye neden olabilecek maddeleri belirler ve kişiye özel bir seans programı oluşturulur.

Tedavi süreci genellikle 4–8 seans arasında değişir. Seanslar sırasında bağışıklık sistemi frekans düzeyinde yeniden yapılandırılır. Bazı hastalar ilk seanslardan sonra semptomlarda azalma yaşadığını bildirirken bazıları daha uzun süreli uygulamalarda kalıcı rahatlama hisseder.

Biorezonansla alerji tedavisi özellikle ilaçsız ve yan etkisiz bir destek yöntemi arayanlar için memnuniyetle sağlar. Burun akıntısı, göz kızarıklığı, cilt döküntüleri gibi alerjik reaksiyonlarda belirgin azalma en sık paylaşılan deneyimler arasındadır.

Biorezonans Tedavisi Öncesi ve Sonrası

Seans öncesinde ağır yemeklerden kaçınmak ve bol su içmek önerilir. Bu, vücudun frekanslara daha iyi yanıt vermesini sağlar.

Seans sonrasında ise yine bol su içilmeli, alkol ve sigaradan uzak durulmalıdır. Özellikle biorezonans sonrası sigara içilirse tedavinin etkisi azalabilir.

Biorezonans etkisi ne kadar sürer? Kişiye göre değişmekle birlikte ilk etkiler genellikle birkaç gün içinde hissedilir. Takip seansları ile sonuçlar kalıcı hâle gelir.

 

Tedavi Öncesi Hazırlık Süreci

Biorezonans tedavisi öncesi ne yapılmalı? Seans günü hafif beslenmek, bol su içmek ve kafein gibi uyarıcılardan uzak durmak önerilir. Alkol ve sigara kullanılmamalıdır.

Bu hazırlıklar vücudun frekanslara daha duyarlı olmasını sağlar ve biorezonans tedavisinin etkisini artırır. Ayrıca kişinin mevcut şikâyetlerini önceden not alması seans planlamasını kolaylaştırır.

 

Tedavi Sonrası Beklenen Etkiler

Biorezonans tedavisi sonrasında ilk günlerde hafif yorgunluk, uyku isteği veya geçici baş ağrısı görülebilir. Bunlar vücudun frekanslara uyum sağladığını gösteren doğal tepkilerdir.

Çoğu kişi, “Biorezonans etkisi ne kadar sürer?” sorusuna “ilk haftada fark edilir değişiklikler” şeklinde yanıt vermektedir. Etkiler zamanla artar, takip seansları ile kalıcı hâle gelir.

 

Tedavi Etkinliğini Artırmak İçin Öneriler

Biorezonans tedavisinin etkisini artırmak için seans öncesi ve sonrası bol su içilmeli, alkol ve sigaradan uzak durulmalıdır. Düzenli uyku ve sağlıklı beslenme süreci destekler.

Seanslara zamanında katılmak, gerekirse takip seansları planlamak ve uzman tavsiyelerine uymak tedavinin kalıcılığını artırır. Ayrıca stres yönetimi de frekans dengesini olumlu etkiler.

 

Biorezonans Tedavisinin Güvenliği

Biorezonans tedavisi ağrısız ve girişimsel olmayan bir yöntemdir. Bu yönüyle genellikle güvenli kabul edilir. Ancak “Biorezonans zararları var mı?” sorusu da önemlidir. Bilimsel dayanakların sınırlı olması nedeniyle tedavi mutlaka uzman kontrolünde uygulanmalıdır.

Biorezonans tedavisi görenlerin yorumları çoğunlukla olumlu deneyimleri yansıtsa da hamileler, kalp pili taşıyanlar ve epilepsi hastaları için önerilmemektedir.

 

Bilimsel Bakış Açısına Göre Biorezonans Zararlı mı?

Biorezonans tedavisi invaziv olmayan, ağrısız ve ilaçsız bir yöntem olduğu için genellikle güvenli kabul edilmektedir. Bugüne kadar yönteme dair ciddi bir yan etki bildirilmemiştir.

Bilimsel çevrelerde yöntemin etki mekanizması hâlâ araştırılmakta olup, biorezonans tedavisi tamamlayıcı bir sağlık uygulaması olarak değerlendirilmektedir. Uzman gözetiminde, kişiye özel planlandığında biorezonans zararları riski son derece düşüktür.

 

Biorezonans Tedavisinin Bilimsel Temelleri

Biorezonans tedavisi vücudun elektromanyetik frekanslar yoluyla iletişim kurduğu fikrine dayanır. Bu yaklaşım, enerji tıbbı ve kuantum biyoloji gibi gelişen bilimsel alanlarla ilişkilidir.

Yeni araştırmalar, frekansların bağışıklık sistemi ve stres düzeyleri üzerinde etkili olabileceğini göstermektedir. Bu yönüyle biorezonans, tamamlayıcı bir yöntem olarak dikkat çekmekte ve bilimsel ilgiyi giderek artırmaktadır.

 

İstanbul’da Biorezonans Tedavisi ve İstanbul’daki Biorezonans Merkezleri

İstanbul’da biorezonans tedavisi sunan birçok uzman ve klinik bulunmaktadır. Özellikle sigara bırakma, alerji ve kilo kontrolü alanlarında uygulama yapan merkezler tercih edilmektedir.

Merkezler genellikle bireysel değerlendirme yaparak kişiye özel seans planı oluşturur. Tedaviye başlamadan önce uzman desteği almak ve merkezin uygulama deneyimini sorgulamak sürecin verimliliği açısından önemlidir.

Uzman Kadro ve Kullanılan Teknoloji

Erdem Hastanesi’nin Biorezonans Tedavi Merkezi, alanında deneyimli uzmanlardan oluşan bir kadroya sahiptir. Bu uzmanlar sigara bırakma, kilo kontrolü, alerji tedavisi ve stres yönetimi gibi çeşitli sağlık alanlarında hizmet vermektedir. Tedaviler bireysel ihtiyaçlara göre özelleştirilmiş planlar doğrultusunda uygulanmaktadır.​

Merkezde kullanılan biorezonans cihazları vücudun elektromanyetik frekanslarını analiz ederek enerji dengesizliklerini tespit edip düzenlemeyi hedefler. Bu cihazlar, düşük güçlü elektromanyetik frekanslar kullanarak vücudun doğal iyileşme süreçlerini desteklemeyi amaçlar.

Biorezonans Tedavisi Fiyatları

Biorezonans tedavisi fiyatları uygulama yapılan merkeze, tedavi türüne ve seans sayısına göre farklılık göstermektedir. Fiyatlar, tedavinin uygulandığı şehre, merkezin uzmanlık düzeyine ve tedavi edilen rahatsızlığın türüne göre değişiklik gösterebilir. Bu nedenle tedaviye başlamadan önce tercih ettiğiniz merkezle iletişime geçerek güncel fiyat bilgisi almanız ve tedavi süreci hakkında detaylı bilgi edinmeniz önemlidir.​

Tedavi Paketleri ve Fiyatlandırma

Fiyatlar ve paket içerikleri merkezlerin sunduğu hizmetlere ve bulundukları şehre göre farklılık gösterebilir. Bu nedenle tedaviye başlamadan önce tercih ettiğiniz merkezle iletişime geçerek güncel fiyat bilgisi almanız ve tedavi süreci hakkında detaylı bilgi edinmeniz önemlidir.

SGK ve Özel Sağlık Sigortası Kapsamı

Biorezonans tedavisi mevcut durumda SGK tarafından karşılanmamaktadır. Bu yöntem tamamlayıcı sağlık uygulamaları arasında yer aldığı için kamu sigortası kapsamına dâhil edilmemiştir.

Özel sağlık sigortaları ise poliçe içeriğine göre değişiklik gösterebilir. Bazı sigortalar alternatif tedavileri kısmen karşılayabilirken çoğu kapsam dışında bırakmaktadır. Tedavi öncesi, sigorta sağlayıcınızla detayları netleştirmeniz önerilir.